9.01.2013

aklımın içindeki bazı doğa olaylarından bahsettim.




Acık pembelerden griye dha ssonra da koyu griye kaçan bir gökyüzünde , olanca soguk olan bi günde
üşümek için tshirt giyorum..
elimden gelen tek şey, üşümek hissi şuanda.. ama kendi halinde gelen hiçbirsey titretmiyor beni..
gökyüzü alçaldı ,ılık sanki yumusak bi yagmur basladı..süngerden sıkılıyor gibi gri giri yagdı..sonra seri bi şekilde yağan kara dönüşürken tüm değişimi izledim. mükemmeldi.

Sonunun nereye cıkacagını bilmeden , kendime yön kestirmeye calışırken ; istikameti belli okların hedefi oluyorum,
bende elimde olmadan ama sürekli içimden konusarak yere bıraktıgım çakıl taşlarından
yolumu bulma niyetindeyken , onları göremeyip tekrar önüme bakıorum doğru yol hangisi diye..
Yardm isteyen , bunu yaaparken de dile düşen ben ..durumum tekrar dillendirilirse eğer
biliyorum ki eğik duran ruhumdan kimseye hayır gelmez..
Anlatamadığını ,anlatmak zorunda bırakıldığın da ; o saniyelerin gectiği kısacık anlarda sanki anlattıgn zaman
birseyler olacakmş gibi hissetmenin lüksünü çok uzun zamanlar önce kaybettğinde
dönüp dolaşıp bu geldiğin nokta sadece kör nokta olmaya baslıyoor..
Bi yerde, bi yastan sonra buradan cıkılacak olsada zamanı geldiğinde , ne kalıcak geriye onu bilmiyosun sadece..
donup kalmıyoruz,yasıyoruz, mücadele de ediyoruz bu süre boyunca..
ve
insanın kendi hayatı karşısında stabil kalabilmesinin, değiştirememesinin ve hatta kayıtsız kalmasnın da
heyecan verici oldugunu farkediosun itiraf edercesine
sonra..
bi zerafeti olduguna inandrıyosn kendini..


istemeyerek..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder